sağ eliyle
düşen çantasını almak için uzanırken sol eliyle de açılacağını tahmin ettiği
belini kapattı.
bu eyleminde
öyle başarılı olmuştu ki, beliyle ilgili görsel merakım tam anlamıyla tavan
yapmıştı. Var olan hafif esmer teni, var
olan tüm ten renklerinden farklı ve bir o kadar güzeldi. Dar pantolonu büyük
ihtimal onun için özel dikilmişti. Sanki çıplak tenini boyayla boyamışçasına
doğal ve zarif gözüküyordu.
sanki beli, onu gördükten belini göremedikten sonra, tüm
inceliği ve zarifliğiyle ile kalçasının üstünde açılmayı bekliyordu
benim için.
ben bu düşüncelere
dalarken o çoktan masasına oturmuş yemeğini yemeğe başlamıştı.
bende oturduğu
masayı görebilecek bir masaya oturdum.
yaklaşık 5
metre uzaklığımdaydı, önce telefonuna bakıp bir şeyler yazdı, dağınık saçlarını
elleriyle düzelttikten sonra, çorbasını yudumlamaya başladı.
genel görgü
kurallarının umurumda olmadığı bir ana tekabül etmesi ile, ya da bir başka
deyimle "deli cesareti" ile hatunun yanına gittim.
+"afedersiniz"
dedim.
-"affederim" dedi.
bu saçma
cevaptan sonra, bir anlığına kızdan soğumama rağmen, aklına değil beline
ihtiyacım var diyerek, kendimi motive edip devam ettim,
+"biraz
önce eğildin"
-"evet
çantam düştü"
+"evet
gördüm. Eğilirken sol elinle de belini kapattın"
-"?"
+"neden
kapattın?"
-"açılmasın
diye kapattım"
+"çok
içten bir istekte bulunacağım."
-"?"
+"acaba
belini görebilir miyim ?"
-"benimle
dalga mı geçiyorsun?"
+"bilmiyorum
ama müthiş bir merak içerisindeyim, belinde allah bilir gamze de vardır senin.
-"birazdan
erkek arkadaşım gelecek onu göstereyim sana istersen?"
+"ya
ben erkek arkadaşını görmek değil, belini görmek istiyorum" dedim.
"off” layarak
yemeğini yemeden masadan kalktı.
arkasından
bağırarak,
"
eminim erkek arkadaşın her bir uzvunun ayrı ayrı sevdalısıdır" dedim.
önce biraz
duraksadı, sonra tekrar yürümeye devam etti.
kaldığı
ikilem hoşuma gitmişti..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder