5 Mayıs 2012 Cumartesi

an



sağ eliyle düşen çantasını almak için uzanırken sol eliyle de açılacağını tahmin ettiği belini kapattı.
bu eyleminde öyle başarılı olmuştu ki, beliyle ilgili görsel merakım tam anlamıyla tavan yapmıştı. Var olan hafif esmer  teni, var olan tüm ten renklerinden farklı ve bir o kadar güzeldi. Dar pantolonu büyük ihtimal onun için özel dikilmişti. Sanki çıplak tenini boyayla boyamışçasına doğal ve zarif gözüküyordu.
sanki beli, onu gördükten belini göremedikten sonra, tüm inceliği ve zarifliğiyle ile kalçasının üstünde açılmayı bekliyordu benim için.
ben bu düşüncelere dalarken o çoktan masasına oturmuş yemeğini yemeğe başlamıştı.
bende oturduğu masayı görebilecek bir masaya oturdum.
yaklaşık 5 metre uzaklığımdaydı, önce telefonuna bakıp bir şeyler yazdı, dağınık saçlarını elleriyle düzelttikten sonra, çorbasını yudumlamaya başladı.
genel görgü kurallarının umurumda olmadığı bir ana tekabül etmesi ile, ya da bir başka deyimle "deli cesareti" ile hatunun yanına gittim.
+"afedersiniz" dedim.
-"affederim"  dedi.
bu saçma cevaptan sonra, bir anlığına kızdan soğumama rağmen, aklına değil beline ihtiyacım var diyerek, kendimi motive edip devam ettim,
+"biraz önce eğildin"
-"evet çantam düştü"
+"evet gördüm. Eğilirken sol elinle de belini kapattın"
-"?"
+"neden kapattın?"
-"açılmasın diye kapattım"
+"çok içten bir istekte bulunacağım."
-"?" 
+"acaba belini görebilir miyim ?"
-"benimle dalga mı geçiyorsun?"
+"bilmiyorum ama müthiş bir merak içerisindeyim, belinde allah bilir gamze de vardır senin.
-"birazdan erkek arkadaşım gelecek onu göstereyim sana istersen?"
+"ya ben erkek arkadaşını görmek değil, belini görmek istiyorum" dedim.
"off” layarak yemeğini yemeden masadan kalktı.
arkasından bağırarak,
" eminim erkek arkadaşın her bir uzvunun ayrı ayrı sevdalısıdır" dedim.
önce biraz duraksadı, sonra tekrar yürümeye devam etti.

kaldığı ikilem hoşuma gitmişti..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder