22 Nisan 2012 Pazar

Göğüs Kafesinden Taşanlar 2


Çırılçıplak kaldığımızda ellerini dudaklarıma götürdü.
Tırnaklarını göstererek "öp" dedi.
Gözlerine bakarak tırnaklarını öpmeye başladım.
Tırnakları dudaklarımı, dilimi kesti.
Ellerini dudaklarımdan yavaşça çekti ve göğüs kafesime götürdü.
Küçük bir çizik attı göğsümün ortasına.
Saygın kişiler yürürken etrafında yüzlerce insan yürümesi için yol verir ya,öyle yol verdi kemiklerim.
Küçüldü karşımda,
Girdi göğüs kafesimin içine, tek bir hamlede.
Yorgan oldu bedenim,damarlarımda yattı,yastıksız yattığı için 
bacak arasına aldı kalbimi.
Kalbime sıcak bastı ve kasıklarında atmaya başladı.
Tüm kanımı pompaladı rahmine.
İçinde yeniden can buldum, doğurdu beni içimde.




Kucağına aldığında beni göbek bağım sarıldı boynuna,
Tırnaklarıyla kopardı göbek bağımı,göğüslerindeydi dudaklarım..


Kan kırmızısı bir çocuktum ben, 
Doğdum yeniden içimde.. 

7 Nisan 2012 Cumartesi

Neyse Geçti

yere basmak,, 
zemini,,, 
toprağı hissetmek diye bir şey var lugatta... 
ve iğneler var batan her açık yaraya..
ayaklarımda şırıngalar var,,,,
tek tek topuklarımda iğneleri, 
içinde taşarcasına mürekkep ve her adımımı attığımda dolar damarlarıma..


ayaklarımda şırıngalar var,,
kemiklerimi delen,, iliklerimi emen..


o değil de, 
acaba saat kaç onun yatağında ?