4 Haziran 2011 Cumartesi

Bazıları Hiç Delirmez / Son

Duvara yeni astığımız tabloya takıldı gözüm.O an fark etmediğim birçok fırça darbesini fark ettim. Daha önce de bakmıştım halbuki.Daha da büyüleyici geldi gözüme. Işıkları yanan evin içindeki gülüşmeleri, ağaçların esen rüzgarda hışırdamasını duyar gibiydim.Belki de bir tablodan çok daha fazlasıydı artık benim için.

O gün evde o kadar çok büyü vardı ki yorgunluğumu unuttum bir anda. Sabah ne yediğini hatırlamayan ben, evin içinde benim için bir şeyler yapmaya çalışan kadının, gölge düşen her bir noktaya ışık zerreciklerini kattığını görüyordum. Sofra karnavala dönüşüyordu, her renk her tat yavaş yavaş sahnelenir gibiydi. O kadar sessizdi ki acaba gerçekten yürüyor mu diye ayaklarına baktım. Ayak bilekleri o kadar ince o kadar belirgindiki, usta bir heykeltraşın elinden çıkmışcasına karşımda beden bulmuştu sanki.



Koltukta otururken ben, aynı sessizlikte yanıma yanaştı, sanki nerede görüyorsam onu o orada belirginleşiyordu.
"biliyorum" dedi sessizce, yüzünde ki gülümseme hiçbir zaman unutamayacağım bir şekilde zihnime yerleşmişti.
Kelimeleri kullanarak hiçbir zaman ifade edemeyeceğim duygularla sessizliğe soyunuyorduk.


Bazıları hiç delirmez,
Mutluluktan olsa bile..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder