"intihara mı var meyilin" dedim, o tren
raylarının üstünde yürürken.
"Yok" dedi. "o öncedendi"
"önceden nasıldı" dedim.
Güldü.
"Daha önce denedim ölmeyi ama ölemedim, artık
denemiyorum, keyfi kaçtı benim için, ölmeyi beklemekten keyif almaya çalışıyorum."
Sustuk. Susmasından sıkıntı duyduğumu anlarcasına devam
etti.
"Hem zaman tren raylarının üstünde yürürken daha hızlı
geçiyor sanki" dedi.
"Sen yürümüyorsun" dedim.
Şaşkın bir tavırla “Nasıl yani?” dedi.
"Dünya kayıp gidiyor ayaklarının altından ,sen
duruyorsun, parmak uçlarınla bastığında
yere, bir pikabın iğnesi düşüyor plağa ve başlıyor şarkıya. işte senin parmak
uçların o iğne ve dünya ayaklarının altında dönüyor yavaş yavaş bir plak gibi.
sen duymuyorsun ama sen uçlarındayken parmaklarının, en güzel müziğini
çalıyorsun dünyanın." dedim.
"Gerçekten duyabiliyor musun ?" dedi.
"Evet" dedim.
"Gerçekten duyabiliyorum "
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder